1888 yılında Georges Vuitton tarafından tasarlanan ve bir asırdan biraz daha fazla bir zaman sonra, 1998 yılında yeniden tanıtılan Damier deseni Louis Vuitton’un en önemli ve büyük başarılarından biri oldu. İşte Louis Vuitton’un bu desenden alınan ilhamla tasarlanan yeni mağazası İstinyePark’ta sizleri bekliyor.

Fransız moda evinin bu yeni mağazasının ilk dikkat çeken bölümü, iki boyutlu bir forma dönüştürülmüş Türk limra taşı kullanılan cephesi. Damier deseninden ilhamla yapılan duvarın tasarımı ise Türk heykeltraş Seçkin Pirim imzası taşıyor.

Mağazanın her köşesi görülmeye değer

Cephenin ardı, yani mağazanın iç kısmı da ayrıca göz kamaştırıcı. İçeride pek çok değerli sanatçının eserleriyle karşılaşmak mümkün. Her zaman olduğu gibi Louis Vuitton’un mücevher ve saatlerden lüks deri ürünlerine kadar çok özel koleksiyonlarından parçalar da mağazanın büyüleyici atmosferini tamamlıyor. Tavan ve kapılara kadar uzanan Marcel Wanders’in muhteşem elmas deseni de görülmeye -uzun uzun bakılmaya- değer.

Russel Frampton, Benji Boyadgian, Simone Cenedese gibi sanatçıların eserleri ve Osmanlı tarzı mobilyaları kadın giyim bölümünde, en yeni ürünlerle birlikte görebilirsiniz. Aynı şekilde erkek giyim bölümünde de Richard Marti-Vives’in sanat eseri sizleri karşılıyor.

Sanat ve alışveriş bir arada

Louis Vuitton’un bu yeni mağazası aynı zamanda sanatseverler için bir buluşma alanı niteliğinde. Göz kamaştırıcı ürünler değerli sanatçıların muhteşem eserleriyle bir araya geliyor ve Louis Vuitton İstinyePark’taki yeni mağazasında yeni bir alışveriş deneyimi için sizleri bekliyor.